6 Haziran 2010 Pazar

Close

Yine bir pazar günü.
Dün gece yine 'Çok içmiycem yea' diye dışarı çıkıp, sarhoş olup eve döndüm


Dolmuşta ön koltukta yalnız bir gay ve beraber oldukları her hallerinden belli olan bir gay çift oturuyordu.Yanımda bıçkın bir delikanlı diğer yanımda ise benden bile ürken (bu saatte mini etekle nasıl eve dönüyor yea bakışı atan) bir kız vardı. 


Kulaklığı taktım, uykusuzluk, yorgunluk, biraz fazla alkol üçlemesi sonucu gözlerimi zor açık tutarken istediğim şarkıyı buldum playlistte, Telepopmusik-Close. Dinleyenler bilirler ne kadar ağır bir şarkı olduğunu, dinlemeyenler içinse eğer becerebilirsem buraya yüklemeye çalışıcam.


Dün gece hiç bir şeyden eskisi kadar keyif alamadığımı farkettim belki de alkolün etkisiyle fazla duygusallaştım bilemiyorum. Ama artık (ki bunu benim söylemem kadar garip bir şey yok) düzgün bir hayat istiyorum, şu boktan sınav geçsin istiyorum, aşık olmak istiyorum, oturayım evimde film falan izliyim istiyorum. Tek gün dışarı çıkıp her şeyin dibine vurmaktan, pazar günü sanki beyin hücrelerim yok olmuşçasına mal olup 'Neden böyle ya!' diye düşünmekten çok sıkıldım.


Önümde oturan gay çifte baktım, onları da kıskandım.. Bugünlerde aşık çiftler inanılmaz gözüme batıyor. O yüzden benden uzak dursunlar bir süre.


Ben kendime bile vakit ayıramazken karşımdakine nasıl ayırıyım mantığıyla uzak duruyorum herkesten. İçim yalnızlaşıyor... Eskilere sarıyorum... Çöpe attıklarımı çöpten alıp alıp her seferinde daha buruşturulmuş halde yine çöpe atıyorum.




İstediğim kendime ait, kimseye hesap vermeyeceğim bir hayat!
İstediğim bana ait, ard niyetleri olmayan, şuurumu kaybedercesine seveceğim bir adam!


Çok şey mi istiyorum?


Belki. 


'İstemek başarmanın yarısıdır.' diye bir şey var ya.




İşte ona kafam girsin.


Saygılar.













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazılar hakkında atıp tutanlar